Muhalifleri susturmak için Tahkikat Komisyonu fetvası mı?
Türkiye gerçek anlamda bir demokratik sistem oluşturmayı bugüne kadar başaramadı, bundan sonra da pek başaracak gibi gözükmüyor. Bu, tümden bir umutsuzluk hali değil elbette, zira biliyoruz ki Türkiye’nin önü darbelerle ve ‘vesayet’ tasallutuyla kesilse de 70-80 yıllık bir demokrasi tecrübesine sahip. Yolun bir yerinde talihsizliğini yenip, insan hakları temeline dayalı bir hukuk devletini inşa edebilir, bu mümkün…
Ancak bugünden baktığımızda, önümüzde karamsar bir tablonun olduğu da muhakkak. Her ne kadar bugün iktidarı elinde bulunduranlar kabul etmeseler de ‘vesayetçi demokrasi’ anlayışı, zihinsel planda hala var olmaya devam ediyor.
Kuşkusuz sadece iktidar bağlamında değil, toplumun farklı mahallelerinde yer alan sağcıların, solcuların, İslamcıların ve de milliyetçilerin zihinlerinin arka planında yer alan ‘vesayetçilik geni’ hiç beklenmedik bir anda rahatlıkla devreye girebiliyor.
Düşünün ki İslami bilimlerde saygın bir yere sahip olan Hayrettin Karaman Hoca Pazar günü Yeni Şafak’taki köşesinde, 19 Mart Vakası vesilesiyle meydanlara çıkan sivil muhalefeti ve de CHP’yi eleştirmek için Demokrat Parti döneminde kurulan Tahkikat Komisyonu’nun faziletlerini anlatıyor. Umarız bu tavır, hocanın yolsuzluk ve yalan konusundaki fetvalarında olduğu gibi, iktidarın Tahkikat Komisyonu kurması için tavsiye niteliği taşımıyordur.
Hemen belirtelim Karaman Hoca dahil herkesin, CHP’yi ve de başka partileri eleştirme hakları vardır, bu aynı zamanda demokrasinin de bir gereğidir. Ama anayasal protesto haklarını kullanan milyonları, “1960’ta olanları sahneye koymaya çalışıyorlar” diye suçlayıp Tahkikat Komisyonu ile korkutmaya çalışırsanız, bunun adına eleştiri hakkı değil, ‘vesayet çağrısı’ denir.
Malum DP iktidarı hayatının en büyük hatasını yapmış ve şu gerekçelerle Tahkikat Komisyonu kurmaya karar vermişti: “…halkın desteğini almaya başlayan sert bir muhalefet; olayları tüm çıplaklığıyla veren ve eleştiri dozunu hayli artırmış bir basın; ekonomik sıkıntı içinde kıvranan ve İnkılâplardan taviz verildiğini düşünen ordu ve olanları içine sindiremeyen aydın kesim iktidara karşı ayaktaydı artık. İktidar ise bu karşıtlığı iki kesimin; CHP ve basının kanunsuz yıkıcı çalışmalarının sonucu olduğu kanısına vardı. Bu düşünce, iktidarı, kanunsuz ve yıkıcı çalışmaları oluşturduğunu düşündüğü CHP ve basın hakkında önlem almaya sevk etti. Bu amaçla TBMM’deki çoğunluğuna dayanarak CHP ve bir kısım basının ülkedeki kanun dışı çalışmaların neler olduğunu araştırmak ve bunları önlemek üzere bir Meclis Tahkikat Komisyonu kurmaya karar verdi.
18 Nisan 1960’ta Tahkikat Komisyonu kuruldu.”
Maalesef Demokrat Parti’nin, TBMM’deki gücünü suiistimal ederek CHP’yi politik olarak sindirmek için kurduğu bu Meclis Tahkikat Komisyonu, 27 Mayıs darbesinin tetikleyicisi olmuştur.
“Görünüşe bakarsanız DP, CHP’nin ‘… yıkıcı, gayrimeşru ve kanun dışı faaliyetlerini’ araştırmak için bir komisyon kuruyor; 27 Mayıs günü asker de ‘… demokrasimizin içine düştüğü buhran ve son müessif hadiseler dolayısıyla kardeş kavgasına meydan vermemek maksadıyla’ bir ‘ihtilal’ gerçekleştiriyordu. Oysa ne Tahkikat Komisyonu CHP’nin yıkıcı bölücü faaliyetlerini engellemek için kuruldu ne de 27 Mayıs demokrasimizin içine düştüğü buhran yüzünden yapıldı. Meşhurdur: ‘Keser döner sap döner’ bir gün gelir hukuk ve demokrasi herkese lazım olur; oldu, oluyor da.” (Birikim, Mete Kaan Kaynar)Kısacası, geçmişte Tahkikat Komisyonu kuranlar da 27 Mayıs cuntacıları da henüz emekleme döneminde olan demokrasimizin temeline dinamit koymuşlardır.
Talihsizliğe bakın ki her vesileyle darbelere ve “vesayet”e karşı olduklarını söyleyen bugünün “iktidar Müslümanları” da demokrasi taşlama işinde mücahitlik yapıyorlar.
Maalesef bugün yaşadıklarımız bize gösterdi ki bu “iktidar Müslümanları” eğer muhalefet kazanacaksa, ‘vesayet rejimi’ne temenna çekmekten geri durmayacaklardır.
Galiba bu ülkenin kültürel genlerinde bir sorun var. Çünkü dindarlarımız da solcularımız da kendi ideolojik mahallelerinin dışına çıkarak demokratik bir tavır sergileyemiyorlar.
Hemen hepsi söylemsel planda darbelere, vesayete karşı çıkarlar ama kendi mahalleleri iktidar olduğunda, karşı mahallenin sesini kısmak için hukuki kuralların işlemesini değil, ‘vesayet’ kurallarını tercih ederler.
Belki de şöyle söylemek lazım; itaat kültüründen gelen toplumların, dört başı mamur bir ‘hukuk devleti’ kurmaları asla mümkün olmayacaktır.















''Galiba bu ülkenin kültürel genlerinde bir sorun var. Çünkü dindarlarımız da solcularımız da kendi ideolojik mahallelerinin dışına çıkarak demokratik bir tavır sergileyemiyorlar.'' İyi de darbeleri yapanlar hep sağ zihniyet,bir çelişki yok mu?
Yanıtla (6) (6)Türban sorununda sol-liberal kesimden bir çok insan çıktı öğrencileri ve eğitim haklarını destekleyen. Birinin adını ağzınıza almıyorsunuz, birinin adını ağızlarına almıyorlar bugün. Her şeyi aynılaştırarak istediğiniz kişileri aklamayın.
Yanıtla (0) (0)Nuh Peygamber bir rivayete göre 950, diğerine göre 1250 yıl yaşadı. Lakin o da ruhunu rabbine teslim etti. Tek kalıcı Allah'tır. Sözüm sokaktaki AKP'li ve MHP'lilere... Bu devran elbet bitecek, kim görür bilemem, muhakkak bitecek. O gün oy verdiğiniz siyasiler sadece koltuk kaybedecek, siz çok daha fazlasını kaybedeceksiniz. Çünkü reisten dönüp imamoğlucu olamazsınız, belki erbakancı olanlar olur bir miktar. Sizin vebaliniz oy verdiklerinizden çok daha fazla.
Yanıtla (37) (1)MeKemal de öldü netekim. Netekim de öldü netekim. 28 Şubat 1000 yıl sürecek diyenler de öldü netekim.
Yanıtla (2) (14)Bu dönemde kazandıklarınız size bırakılacak mı sanıyorsunuz netekim?
Yanıtla (8) (1)Sayın Ocaktan sağ hiç bir zaman tahkikat komisyonu oluşturmanın sivil yönetimin büyük hatası olduğu gerçeği ile yüzleşmedi. Onun içinde yeni sivil yöneticiler yeni hatalar yaptı-yor
Yanıtla (7) (1)itaat kültürü tabirinin İslama saldırı olduğunu anlamayacak kadar cahil olduğunu hiç sanmıyorum!
Yanıtla (1) (9)Yezid döneminde yaşasaydı, mutlaka Hüseyin'in ölümüne fetva veren safta yer alırdı. Bu kadar net. Allah tüm insanlığı ve canlıları bunların şerrinden korusun.
Yanıtla (17) (1)İtaat kültüru yok ki bizde. Varsa da çok az. Bizdeki menfaat, şahsi çıkar kültürü.
Yanıtla (10) (0)Son pragrafınızda söylediğiniz itaat kültüründen gelen toplumların, dört başı mamur bir ‘hukuk devleti’ kurmaları asla mümkün olmayacaktır. en doğru tespitiniz olmuştur.
Yanıtla (6) (1)Sanıyorum H. Karaman sizden pek hoşlanmıyordur. gündeme taşıyarak, yorumcuların tepkisini de üzerine yönlendiriyorsunuz ne de olsa.. okuyor mu bilmem ama mutlaka haber uçuruyorlardır. yıllar önce bir TV'de hanım bir izleyici 'hangi renk başörtüsü takmalıyız' diye soruyor. el cevap: başörtüsünün rengi konusun da tamamen özgürsünüz demişti. içimden adamın özgürlükten anladığına bak demiştim. bunun için prof olmaya ne gerek var.
Yanıtla (12) (1)Bu memlekette ülkü ocakları genel başkanının (Sinan ateş)eşi ile kökten CHP li milletvekili (Mahmut tanal)ayni eylemde yanyana geliyorsa o memleketi yönetenler hukuk ve adalet konusundaki sorunlara acilen eğilmek zorundadırlar. Bu eylem birliği herkesi uyandirmalidir. Başınızı kuma gömerek yönetim faaliyeti icra edemezsiniz beyler!
Yanıtla (15) (1)Son paragraf doğru bir tespittir. Şu hale bakın iktidarı yanlışları ile eleştirmek varken seçilmişliğine cunta deniyor. Yahu bu iktidar 25 yıldır ayakları yere basan politika izlemiş ve seçmeni tutmayı becermiş. Sen bu seçmeni tam uzaklaşacakken belkide cunta diyerek korkutup kenetlenmeye yöneltiyorsun. Bu haliyle sen seçimi nasıl kazanacaksın.
Yanıtla (3) (4)Tahkikat komisyonu darbe tezgahını araştırmak için kurulmuş maalesef işini doğru yapamamıştı.28 Mayıs ın sebebi tahkikat komisyonu değil kendini devletin sahibi gören kitlenin Anadolu insanına olan kör nefreti idi. Kalkınma için Rusya dan kredi arayan Menderes ABD öfkesini üzerine çekince darbe yapıldı.Gerçeğe takla attırmaya gerek yok.
Yanıtla (8) (17)EE şimdi de anadolu insanı, diğer yarısına nefretle ve kinle bakıyor. Beyhude çaba içindesiniz, Allah'ın izni ile her gelen gider.
Yanıtla (6) (1)Ne yazık ki tespitlerimiz doğru. İşimiz bu kültür yapısı ile çok çok zor.
Yanıtla (4) (2)Türkiye'de ideolojik bir ayrışma inkar edilemez boyutta. Bunlar, 3 ana akım olarak, ülkücülük, siyasal islamcılık ve kemalistlik. Şüphesiz hepsi devletini ve milletini seviyor. Ama bunların hepsi devleti kendi mülkü gibi görüp ona göre yönetmek istiyor. Böylece bizden ve onlardan kavgası bitmiyor. Bir ülkede Demokratlar, liberaller ve de sosyal demokratlar diye anılan kitleler yoksa demokrasi ve hukukun üstünlüğü yerleşemiyor maalesef.
Yanıtla (7) (1)«... yolsuzluğu bahane ederek… Ak Parti iktidarını yıpratmaya çalışanların da dertlerinin yolsuzluk olmadığı anlaşılıyor. Eğer böyle olsaydı şüpheliler gözaltına alınmış ve tutuklanmış... ve iş yargıya intikal etmiş» olurdu (bkz. 09.02.2014) diyen bir adama nasıl hâlâ «hoca» denmeye devam edildiğini anlamış değilim.
Yanıtla (11) (0)Yahu en ufağından kendi bakanlığına ihalesiz dezenfektan satmak bile başlı başına bir yolsuzluk. Bu şahsa göre; bu konu yargıya intikal etmediği için ortada yolsuzluk da yoktur.
Dilerinde ALLAH kalplerinde kin var.Rabbim hiç kimseyi özgüvenli cahillere,görğüsüz zenginlere,havaya girmiş aptallara,ergen Kafalı adamlarla muhatap etmesin..
Yanıtla (5) (0)''Galiba bu ülkenin kültürel genlerinde bir sorun var. Çünkü dindarlarımız da solcularımız da kendi ideolojik mahallelerinin dışına çıkarak demokratik bir tavır sergileyemiyorlar. '' Olayı özetlemişsiniz Mehmey Bey. Sorun tam da bu!
Yanıtla (7) (1)Adalet bakanı yargı bağımsız filan diyor. Sen söyle biz inanıyoruz. Yalan olduğunu bile bile.
Yanıtla (5) (1)Fetvacılar ile karşı fetvacılar karşı,karşıya. Ortalık fetvalardan geçilmiyor ..yürüyün kim tutar sizi..
Yanıtla (2) (1)Sayın Ocaktan, Sayenizde ilgili yazıyı okudum. İsraf haramdır. Boşuna zaman harcadım. Allah beni affetsin..
Yanıtla (5) (3)Amin
Yanıtla (1) (0)Müslümanız Elhamdülillah!
Yanıtla (10) (4)Eve lazım olan camiye haramdır.
İktidara lazım olan da seküler Müslüman muhaliflere haramdır!
Siyasal Islamcı iktidarı yol$uzluk, yoksulluk, yasakçılık gibi şeylerle suçlamadan önce, niye yaptığını HELE BİR SORUN(!)
Dinimizde 4 şahit olmadan zina suçu ispat edilemezken, iktidari yol$uzlukla suçlamak için seçmenin en az %50+1'ine ihtiyaç var!
Siyasal İslam bu, çocuk oyuncağı değil(!)
Allah'a emanet olunuz!
İmza: Cüppesiz Ahmet(!)
"...dindarlarımız da solcularımız da kendi ideolojik mahallelerinin dışına çıkarak demokratik bir tavır sergileyemiyorlar" İdama da karşılar ancak iki tarafta Deniz Gezmiş ve Başbakan Adnan Menderes'in asılmasında iki yüzlü davranıyorlar...
Yanıtla (1) (0)Saray fetvacısından, "Vatan Cephesi"nin yeniden acil olarak kurulmasına vesile olacak fetva vermesini beklerdim.
Yanıtla (6) (0)Karaman beyin yazısını okudum. Tam ne dediğini bile çıkaramadım. Yaşlandı ve bence eskisi gibi yazamıyor anlatım eksiklikleri var. Bazı noktaları müphem bırakıyor. Sanki dini veya uluhi bir esinlenme içerisine girmesini okurlarından bekliyor mu acaba diyorum, emin değilim. Müphem değil fakat açık yazmadiktan sonra ciddiye almaya değmez diye düşünüyorum.
Yanıtla (10) (2)söz konusu fıkıh Allamesi (!)nedense muktedir aleyhine bir fetva veremiyor .Muhtemel hiç bir olağan üstü hallerine tanık olmadı .Yolsuzluk hukuksuzluk adaletsizlik vs vs ...Tarih bal gibi din alimlerin muktedir yanında aldıkları görevler ile tekerrür ediyor .
Yanıtla (17) (0)Itaat kültüründen gelen fakir,yoksul, az egitimli toplumlarin "hukuk devleti" kurmalari asla mümkün olmayacaktir..
Yanıtla (15) (0)Hayrettin Karaman ciddiye alınacak biri değil
Yanıtla (19) (0)Tüm ilmini sıfırlamış birinden ne beklenir bundan başka
Allah öbür dünyara hesabını soracak
Sayın ocaktan nasıl ki her bitkinin yeşereceği bir eko sistemi vardır demokrasi da öyledir.
Yanıtla (4) (0)Her zihniyet te demokrasi yeşermz
Sayın ocaktan son paragraf her şeyin özeti olmuş.
Yanıtla (4) (0)"İktidar Müslümanları" iki şey yaptı. 1)`"Dava" için devletin tüm kurumlarını ve Anayasa`sını çöpe attı ve ikili hukuk uygulamasına(Yandaş ve Düşman)geçti. 2) 60, 70, 80 li yıllarda, gösteri yapanlarda Hak, Hukuk, Adalet isteği yoktu. Şimdi bu istek tüm topluma yayıldı! Toplumun büyük bir kısmı hem yoksulluğu hemde Hukuksuzluğu artık görüyor! İktidar Müslümanları, anketlerde azınlığa düştü ve azınlık hükümetidirler! Herşeye hergün zam, gidişiniz ne zaman diye sandıkta sorma zamanı geliyor.
Yanıtla (22) (0)Sen de mi umutsuzluğa düştün hocam?
Yanıtla (2) (0)Yazarımız zannedersem farkında olmadan atlamış; o tahkikat komisyonu aynen mahkeme gibi yargılama yetkisine de sahipti .
Yanıtla (19) (0)Karaman Hocaya gelince ; galiba şeşi beş görüyor , esas tahkikat komisyonunu , elaltından ve mahkemeler yoluyla kuran siyasi iktidardır , zavallı muhalefet de savunmaya çalışıyor!
Ha bu örtülü tahkikat komisyonunun sonu ne olur , orası işte hiç belli değil!
Ama belli ki başlarına bir bela gelecek ?
Demokrat parti ve onun güçlü başbakanı Adnan Menderesin yaptığı hangi olumlu iş bu gün bakınca görülüyor. Şu konuda ülkeyi çağdaş ülkelerle rekabet edebilir hale getirdi ya da getirebilirdi deniliyor? Demokrasiyi askıya almaya doğru giden süreçte bir başkası elini çabuk tutup demokrasiyi menderes lehine askıya aldı. Onu idam ederek te devlet yönetimindeki hatalarını sildi, akladı, pakladı. Mevcut iktidar Menderes Hükümetinin kapattığı silah fabrikalarını CHP kapattı diye propaganda yapıyor.
Yanıtla (13) (0)Yazının son cümlesi muhteşem. Teşekkürler sayın yazar.
Yanıtla (7) (0)Türkiye İranla savaşmayı reddederse 1 gün bile varlığını devam ettiremez. Trump duruma el koyar.
Yanıtla (6) (0)Son cümle çok doğru bir gerçekliği çok çarpıcı bir biçimde açıklıyor. TEŞEKKÜRLER
Yanıtla (4) (0)"Belki de şöyle söylemek lazım; itaat kültüründen gelen toplumların, dört başı mamur bir ‘hukuk devleti’ kurmaları asla mümkün olmayacaktır"
Yanıtla (10) (0)Konunun BAMTELI tam da bu: ITAAT KULTURU. Ilahi Dinler ITAAT uzerine kuruludur, etmeyen (Kafir)dir. Iste bu nedenle olacak Demokrasinin tarihi ayni zamanda Din'in Kamusal Alandan cikarilmasinin da tarihidir. Turkiyemiz bir istisna idi, bir Muluman ulkeye Demokrasi getirdi, ilk ve tekti. Demokrasi(oldugu kadariyla), teammuden katledildi...
"Hemen hepsi söylemsel planda darbelere, vesayete karşı çıkarlar ama kendi mahalleleri iktidar olduğunda, karşı mahallenin sesini kısmak için hukuki kuralların işlemesini değil, ‘vesayet’ kurallarını tercih ederler."diyorsunuz.Bence dahasını da yaparlar.Kendilerine karşı olmasın yeter.Darbelerin de envai çeşidini ,askerisini,sivilini sonuna kadar hak görür,destekler,alkışlar,yapanlara kurban bile olurlar.
Yanıtla (4) (0)sahip çıkması lazım. O zaman yürüme dönemini de tamamlamış ve tam manası ile ayağa kalkmış olacak. Bizler ısrar ile bıkmadan bu yolda ilerlemeliyiz ve ümidimizi diri tutmalıyız.
Yanıtla (4) (0)Saygılar
Ben sayın yazar gibi düşünmüyorum. Demokrasimiz emekleme döneminde idi. Yavaş yavaş yürüme dönemine başlıyor. Ülkedeki sosyolojik yapı, okumuş insan sayısı, dünyada olup biteni takip edebilen sayısı eskisi ile kıyaslanamayacak kadar çoğaldı. Daha önce de şu anda da demokrasiyi kendine araç edinenler oldu, ama insanlar yaşayarak bunun ne kadar kötü olduğunu öğreniyor. Malesef demokrasi elde edilmesi çok zor bir yönetim şeklidir. Öncelikle ne manaya geldiğini ve kıymetini toplumun anlaması ve
Yanıtla (2) (0)Sayın yazar Mehmet bey. Birçok yazınız hayatımda iz bırakmıştır. Bunun için size minnetarım. Lakin Hayrettin Karaman'a hoca deyip saygı göstermenizi esefle kınıyorum.
Yanıtla (13) (0)O gün iktidarın nimetlerinden yararlanmak istiyorsanız .Vatan cephesine katılmak zorundaydınız. Radyoda isminiz okunur. Vatan cephesine katılmış olursunuz. Demokrat Parti nimetlerinden faydalanırsınız. Bugün ise Çocuğunuz İşe girecekse. Çiftçi bağ-kur malulen emekli olacaksanız, teşviklerden desteklerden yararlanacaksınız.. Fakirseniz, elektrik doğalgaz ödemeyecekseniz AKP'ye üye olacaksınız.. O da meydanlarda çıkıp, 12 milyon üyem var diye.. Hava atacak, Caka satacak korku Salacak...
Yanıtla (13) (0)GÜNAYDIN MUTLU SABAHLAR yorumunuzu okuyunca hala bu kafada insanlar varmış yorum yapıyormuş tahkikat komisyonu ülkemizi ihtilaller sürükledi ülkenin rotasını bozdu demokrasiyi kaldırdı biraz düzeldik di ama anayasamızda göre seçime giremeyecek olan birisi 2 den fazla seçime girdi şimdi bir daha SEÇİME giriş yolu arıyor bu da hakkı hukuku adaleti ve DEMOKRASİYİ bitirdi ülkeye yazık oldu EFENDİM
Yanıtla (12) (0)Sayın yorumcumuz ÖZCAN ŞAHİN,
Yanıtla (2) (1)Yorumlarınızda imla kurallarına riayet etmenizi öneririz. Bununla birlikte büyük harf kullanmanın yasak olduğunu hatırlatırız. Bu kriterlere uymayan yorumlarınız içeriğine bakılmaksızın onaylamayacaktır.
Karaman’ın yolsuzluk ile ilgili yazdıklarından sonra dediklerinin yazdıklarının bir anlamı önemi yok. İbretlik bir vaka insanın kendini ne hale getirdiği dahası ahiretini nasıl berbat ettiği ile ilgili yazık geçen 80 küsür yıllık ömre.
Yanıtla (25) (0)Müslümanlığın bu ülkeye zarar verdiğini anladığımızda demokratik kuralların işleyecegini görürüz. Çünkü demokrasisi işleyen tek müslüman ülke yok.
Yanıtla (9) (2)Umudumuz imamhatipte okuyan gençlerimizin bunu görüyor olmaları.
Yüz yıl öncesini eleştirip tartisinca bugüne gel.ne gerek var şimdi vd vd diyenler 1400 yıl onceyi tartışıyor islamafobik islamafobik.bugun seksen yıl öncesi için de bugüne gel ne gerek var vd demeyecekler.bunlarin andığım bu konularda tek sayfa okumamış ama herşeyi bilenler olması ayrı garabet.yuz yıl önce tahkikat komisyonuna gerek duyulmuyordu.tek emirle gazeteler kapatiliyor gazeteciler hapse atiliyordu.idamlar hapisler sürgünler.eee demokrasi gelenek işi.dp liler de CHP liydi.chp li gibiler
Yanıtla (3) (29)Abdülhamit dönemini,Menderesi, bugünü baskı yüzünden eleştirenler Atatürk-İnönü dönemindeki baskıları hem de çok daha fazla olan baskıyı görmüyorlar. İki-yüzlü değil on-yüzlü davranıyorlar. Dertleri hakikat değil çünkü. Olsa böyle tarafgir bakmazlardı tarihe . Benim otoriterim cici seninki öcü...
Yanıtla (4) (25)Yazar bugüne ait bir sorunu tartışmak, tartıştırmak istiyor. İktidarın önemli bir akıl hocasının, adalet çağrısı yapması gerekirken, tarihe mal olmuş bir kötü örneğe çağrı yapmasını köşesine taşıyor.
Yanıtla (15) (3)Tüm tarafların, bir din adamı böyle bir şeye nasıl çağrı yapar demesi gerekiyor.
Ama yazının altında bakıyoruz, herkes yine konuyu tarihteki kavgalara taşımış.
Kimin baskısı daha baskın kavgasına gitmiş.
Tartışılması gereken husus ortada memnun ve mesrur...
Bu ülke ne zaman düzlüğe çıkar? Adaletin partisi olmadığı zaman. Bağımsız targının olmadığı ülkeler yerinde saymaya mahkumdur.
Yanıtla (13) (0)Tarikat siyaseti , koltuk sevdası, yaptım oldu mantığı, toplum iradesini yok saymak yerine. Ne zaman ki toplum olarak siyasetin, hesap veren yer olduğunu bildiğimiz de, herşey yerli yerinde olacaktır.
Yanıtla (6) (0)Hayrettin Karaman, sadece iktidar çevrelerinde itibarlı bir yere sahiptir. Malum fetvası iyi bilinir : "yolsuzluk, hırsızlık değildir."... İtibara bakınız !
Yanıtla (39) (1)Iktidar, taraftarlık, iktidar aşkı, farklı gruplara karşı hazımsızlık, fırsatını buldukça hak hukuk tanımayıp rakibini punduna getirmek vs...
Yanıtla (8) (0)Bunları kendimize özgü yerli ve milli değerlerimiz sanmayalım. Bunlar evrensel değerlerdir.
Devlet kendisi "homo hominis lupus" olayına yol vermemek için kurulmuştur. John lucke, Thomas hobbes vs...
Bunun için kurulan devlet, bir kurdun diğerini yemesi için ayağına pranga sağlıyorsa...
Bu evrensel bir sorundur...
Evrensel olduğu doğruda;bizde bu iş daha bi farklı gibi,,,çok soslu bol soslu yapılıyor,basıyorlar sosu,, bi taraf; vatan bayrak millet devlet,,diğer taraf hümanizm bilim emek insan hakları..İstismara kapıları kapamak lazım,,ALDANMAMAK LAZIM,,SÖZLER SOS GİBİ,,SÖYLENENE DEĞİL YAPILANA BAKMALI...Ona göre karşılık verilmeli.
Yanıtla (4) (0)Filmlerde görmüşsünüzdür, Bazı ülkelerde yargı mensubu Savcı ve Hakimler beyaz uzun saçlı bir peruk takarlar.
Yanıtla (13) (0)Bunun sebebi; Ben şahşi, milli, dini, siyasi, maddi, cinsel, vs kimliklerimin tümünden ayrıldım. Tıpkı bir melek temizliğinde tarafsız karara hazırım mesajı verir.
Adaletin kamuoyu anketlerinde dip yaptığı ülkemizde, önerim yargı mensupları makamlarının önemini anlamaları için o beyaz peruğu taksınlarki tarafsız olabilsinler.
Şeklin uyarıcı özelliği vardır. Faydalanalım.
Sayın yazar: bu memleketin solcuları dediğiniz kesim solcu değildir, olsa olsa ulusal solcu ( nasyonel sosyalist) düzeyinde solcu sayılabilir.. Ama ülkenin sağcısı da kapitalist bile değildir. Sağcılar da; Ya sağcı ya etnik siyasetten medet uman ekonomik, siyaseten de nerede olduklarını bilmeyen, ama heryolu kullanan pragmatik( çıkarcı) grupların koalisyonunun...
Yanıtla (21) (1)Çok fazla gerçekçi bir tespit olmuş..Ama gerçek işte..Sad but true.
Yanıtla (7) (1)Şu anda bir muhalif TV'de Mahmut Tanal, Adalet bakanlığının önünden sesleniyor; Anayasadaki haklarımızı kullanabilmek için AKP'den izinmi alacağız.
Yanıtla (24) (0)Bu sözler AKP'nin Yeni Türkiyesini ve gidişatını anlatıyor.
H. Karaman hocanın zihin dünyasında 'demokratik bir sistem' yok. hocanın mensubu olduğu dini öğreti kapsayıcı değil, dışlayıcıdır. biz-onlar üzerinden çalışır. öteki olmadan yaşayamaz. yoksa bile yaratır. o yüzden bu zihniyet yapısından demokrasi, özgürlük, hukuk devlet, insan hakları beklemek, kırmızı karın yağmasını beklemekle aynıdır.
Yanıtla (30) (0)DP kurduğu Meclis Tahkikat Komisyonu, 27 Mayıs darbesinin tetikleyicisi olmuştur. Ayrıca her Allah’ın günü “ajans”larda vatan cephesi diye -saymakla bitmeyen- insanların topluca DP geçtiklerini binlerce kez dinletirlerdi. O zamanlar on yaşında olan ben bile bıkmıştım. İnsanlar huzur arıyorlardı, babam gibi. Babam da Menderes tarafındaydı üstelik.
Yanıtla (29) (1)